İŞE DÖNÜŞ:EYVAH!BEN IŞTEYKEN BEBEĞIME KIM BAKACAK?

  1. Ana Sayfa
  2. Blog Yazıları
  3. İşe dönüş:Eyvah!Ben işteyken bebeğime kim bakacak?

17 Mayıs 2017 08:37:11

İşe dönüş:Eyvah!Ben işteyken bebeğime kim bakacak?

Yazar : Zerrin K.K.

Ponçiğim daha doğmadan yıllar önce çalışan anne olmakla ilgili endişelerim başlamıştı. Tabi o zamanlardaki endişelerim hiç bebek sahibi olmamış biri olarak çok yüzeyselmiş. Ponçiğime hamile kalıp da iş ciddiye binince oturdum düşündüm bu iş nasıl olacak diye. İlk olarak bebeğimle mümkün olduğunca fazla vakit geçirebilmek için var olan tüm yasal izinlerimi kullanmaya karar verdim. 16 haftalık doğum iznimin çoğu Ponçiğin doğumundan sonraya denk gelsin diye çoğu anne adayının yaptığı gibi ben de 37. haftaya kadar çalıştım. Üzerine 6 ay ücretsiz izin ekledim. Her şey planladığım gibi gitseydi 2 aylık birikmiş iznimi sonra da süt iznimi birleştirip kullanacaktım ama bu kadar uzun bir ara özel sektörün yoğun temposuna  tabiki uymadı. Neyse karşılıklı anlaşmamız sonucunda sonsuz bir zaman Ponçikle olma hakkını elde etmiş oldum(!)

Üniversite hayatım boyunca bile okulun yarı zamanlı çalışma programından yararlanmış biri olarak kendimi tamamen işe yaramaz biri gibi hissetmeye başlamıştım. Hayatımın hiçbir döneminde ev işleriyle aram iyi olmadı.  Evde kaldığım süreyi uzatmanın kariyerim için iyi olmayacağını düşünüyordum. Hissettiklerim dışında bir de olayın maddi boyutu var tabiki. Ponçiğin gelecekte gitmesini dilediğim kreşten üniversiteye kadar olan kurumların hiç biri bedava değil malesef. Sonuç: 2 ay sonra yani kızım 1 yaşını doldurduğunda ben de tekrar çalışma hayatına geri dönecektim.

Tekrar çalışmaya karar verdiğimde ilk yaptığım şey tabiki cv update etmek değil bakıcı aramak oldu. Adayları tanıdıklardan, ajanslardan, bakıcı bulma internet sitelerinden  araştırıp ön elemelerim sonucunda kalan 8 adayla tek tek görüştüm. Hepsi için önceden hazırladığım görüşme sorularını sordum. Ve sonunda tanıdık referansıyla gelen bakıcı da karar kıldık. Çok iyi yemek yapıyordu, ben evde olduğum için Ponçikle hala dilediğimce vakit geçiriyordum. Eşim de ben de hayatımızda ilk defa  böyle bir rahatlık içine girmiştik. Ama yolunda gitmeyen bir şeyler vardı sanki. Bakıcı bebeğe bakmıyordu! Ben telefondayken bebek ağlasa bile odasından asla kafasını çıkarmıyordu. Kendi telefon görüşmelerinin bir kısmını evden çıkıp dışarıda yapıyordu(ki o zaman henüz evde kamera yoktu). 1 haftada bebeğe toplam 15 dakika baktı o da 3 kez Ponçik ağlıyor ilgilenir misin diye seslendiğimiz için. Aldığı para da hem dolar cinsindendi hem de oldukça iyi bir tutardı. Bir izin günü dönüşünde sonradan yalan olduğunu anladığım bir sebeple ayrıldı.  Bebeğime hiç bakmayan biri gitti diye eşim de ben de ne kadar üzüldük anlatamam. Şaka yapmıyorum gerçekten çok üzülmüştük ama neden hala bilmiyoruz J Deneyimsizlik sanırım.

Bu arada hala cv’mi güncellememiştim, önce bakıcı bulmam şarttı. Bebeğin ona alışması gerekiyordu.  

2. bakıcıyla hem TL üzerinden hem de daha makul bir maaşla anlaştık. 1 haftada öğrendiklerim sonucu bakıcı için yapılması gereken iş listelerini ilk günden hazırladım verdim. Zaten haftada bir genel temizliğe başka biri geldiği için ev işi çok yoktu. Ponçikle de çoğunluk ben vakit geçiriyordum. Bakıcısıyla da bu arada kaynaşmalarını bekliyordum. Ponçikle araları çok iyiydi. Benim müsait olmadığım anlarda Ponçikle ilgileniyor, yemeğini yapıyor, oyun oynuyordu. Ev işi kısmında çok hevesli ve becerikli görünmüyordu ama zaten ben çalışmaya başladığımda istese de o işleri yapamayacağı için başlarda dert etmiyordum. Ama Ponçiğe baktığım süre oldukça fazlaydı. Haftada en az 2 gün Ponçiğimle dışarıda vakit geçiriyorduk zaten. Bu aralarda bile günlük ev işlerinin çok sınırlı yapılması beni huzursuzlandırıyor,  çalışmaya başladığımda kaçıp gider mi diye şüpheleniyordum. Hatta bir gün açık açık sormuştum işe başladığımda mutsuz olacak mı, işlerini yapabilecek mi diye. Hiç bir sorun olmadığını söyledi. Çayı hiç ‘yoruldum, kendin neden almıyorsun, yeterince yardım etmiyorsun’ dırdırı olmadan önüne konan eşim ise kaygılarımı yersiz buluyordu.

Ve bu arada cv’mi güncelledim. Ponçiğin yaş gününü kutladık. Görüşmelere gitmeye başladım. Bir gün kısa süreli bir proje için telefonum çaldı. Şirket çalışanları inanılmaz enerjik, ortam tam çalışmak istediğim gibi, iş bunca yıllık deneyimimle birebir örtüşüyordu. Bir taraftan inanılmaz mutluyken bir taraftan da ponçiğimi gündüz bırakacak olmanın verdiği vicdan azabı vardı.

Bakıcımız da ara ara ne zaman işe başlayacağımı sorup duruyordu. Aynı evde yaşadığımız için bu tür meraklarının olması da gayet normaldi kanımca. Ben işe başlar başlamaz bakıcımız ultrason çektirdiğini söyledi. Uzun uzun ne kadar korktuğunu anlattı. Ultrason sonucunu sordum yazılanları anlamadığını doktora göstereceğini söyledi. Sonucunu bana göstermesini rica ettiğimde ise birden bire raporların onda olmadığını söyledi. İşe başlamamın 3. gününde ve tesadüfen bakıcının maaş günü ise ameliyat olması gerektiği için ayrılacağını söyledi. Hala yalan mı gerçek mi bilmiyorum. Ama  3 ay boyunca boşu boşuna hem tanımadığım birine evimi açmış oldum hem de para harcamış oldum. Aynı hafta kayınvalidem emekli oldu, Ponçikle o ilgilendi.  Ben de böylece projeyi yarım bırakmadan bitirmiş  oldum.

Peki Ponçik bu hafta ne yaptı derseniz, gündüzleri babaannesiyle bol bol parklarda gezdi, eğlendi ama her akşam eve gelişimde bir Yeşilçam kavuşma sahnesi yaşadık. Hala yürümediği için emekleyerek atladı üzerime. Sarıldık, koklaştık. Çalıştığım günlerin gecesinde emmek için uyandığında uykuya 5-6 dakika daha geç daldı, elimi hiç bırakmadı onu bırakıp gitmeyeyim diye. Her seferinde ağlayacak gibi oldum çok duygulandım ama hem onun geleceği için hem benim akıl sağlığım için çalışmam gerek bundan eminim. Sabahları hiç kaçarak gitmedim işe. Her sabah vedalaştım onunla. Bebeğim işe gidiyorum akşam olduğunda döneceğim, çok iyi vakit geçireceğini biliyorum dedim. Her akşam döndüğümde de bak geldim işte bebeğim dedim. Sadece 1-2 sabah ağladı, o da veda süresini gereğinden uzun tutunca onu da götüreceğim sandığı için. Hafta sonları uyandığında bugün işe gitmeyeceğim dediğimde kıkırdayarak güdü artık çoğu söylenen şeyi anlıyor sanırım.

Henüz tam zamanlı çalışmıyorum ama bebeğe alışsın diye 3. bakıcımızla anlaştık J Bir öncekinin 1 haftada yaptığı işleri 4-5 saatte yapıyor, boş vakti kaldığında da istediği gibi dinleniyor. Bebeğe alışmak için ilk günden beri öğle uykusuna o yatırıyor. Gece uykusunu çalışamaya başladığımda da ona ya da başka bir bakıcıya devretmeyeceğim. Bu işi ya anne ya da baba yapmalı diye düşünüyorum.